16 Mart 2019 Cumartesi

Hello

naber ya? yıl oldu 2019, hissettiğim yaş 52. noktadan sonra büyük harfle başlamak büyük bir teferruat gibi geliyor. üniversite bitmiş durumda ve hayatıma akademik olarak yapılan yüklemelerin kullanım alanı şu an sıfır. işsiz bir şekilde 7 aydır evde oturuyorum ve çağın gerekliliği olarak ev kızlığına karşı büyük bir direnç göstererek annemle savaşıyorum. sevgilim var 1 yıldır tanışıyoruz 3 aydır mı sevgiliyiz bilmiyorum çünkü şu an sevgili dediğim şey o anlattığım basit internet aşkı turuncu kadar bile heyecan verici değil. iyi vakit geçirme ve birbirini sevmeden ibaret, midede kelebekler yok. doğrusu bu mu doğrusu nedir bilmiyorum ama bu 5 sene içinde yaşadıklarımı göz önüne alırsak bıktım artık ve sevgili, aşk bilmem ne neyse ne artık öyle bir arayışım yok. geriye bakıp özlem duyduğum şeyler olsa da anlam vermemeyi tercih ediyorum ve yoluma devam ediyorum. daha aktif bir hayata geçiş yaparsam ve işler değişirse de bırakırım değişsin öyle endişelerim ya da çekincelerim yok.
üniversiteye de sövmüşüm ilk günden ama sövülecek kadar yok o da bildiğin hayat. ekstrem bir şey yok, ha birçok fırsat var ama değerlendirirsen. hayatta aradığın şeyi bulduysan ve bulduğun şey bölümünle ve eğitiminle alakalıysa yaşadın, tek yapman gereken çalışıp durmak ve kendini geliştirmek için fırsat kollamak. heee ama gel gelelim bunları yapamayacak kadar tembelsen hayatı hala sorguluyorsan ve hayatte ne sevdiğini, ne yapmak istediğini bulmuş değilsen sıçtın. erasmus falan yaparsın işte benim gibi daha çok duygusal çöküş yaşa, biraz da uluslararası üzül diye. hahaha ilahi ben. erasmusta bunu yapan da bir tek benimdir korkmayın gidin erasmusa normal insanlar için yalnızca keyifli. depresiflik kısmı benim gibi insanlar için.
bir nevi 2013-14 tekrar üniversiteye hazırlandığım dönemdeki duygularla boğuşuyorum. ne istediğimi, neden zevk aldığımı, nede yetenekli olduğumu bilmiyorum. akademide ilerlemek de istiyorum, sanatla da ilgilenmek istiyorum, ceo falan da olmak istiyorum. yani bıraksan astronot bile olmak isterim ama NİYE??? yani kafayı yemiş durumdayım. bir yandan da bunlardan herhangi birini neden yapayım? ne gerek var? yani hayata gelmeyi ben istemedim bile bu kadar sorumluluk neden? başarılı olsam nolur olmasam nolur ya HAYATI AN LA MI YO RUM.

öyle işte...
sevgilerimle...

p.s. hayatı anlayan biri bana nolur açıklasın. yetkin bir kişi desin ki bana şunu yap... yapmayan şerefsiz. ama yetkin kişiyi de blog sayfasından arıyorum. bravo ya hayattaki ilermem 1.1mm civarı ve 23 yaşındayım. tbrks

2 Ekim 2014 Perşembe

HMM HAYATIN YENİ Bİ DÖNEMİNE GİRMİŞİZ HYRLI OLSN TTLM

Üniversite üniversite dediniz noldu? Bi bok yok bu üniversitede. Bildiğin hayat, devam ediyosun öyle. Yeni insanlar, öğrenecek yeni şeyler, yeni SINAVLAR... Daha ikinci haftası okulun ben 3 tane sınava girdim be, iki sene yetmedi mi hayatımı kararttınız hala mı sınav be?
Yazın öyle boşluklar hissettim öyle boşluklar hissettim ki okul açılsın artık NOOOOLUR diye gözümden iki damla yaş gelmiş bile olabilir. Peki açıldı noldu? 19 yıldır bulamadığım dostu mu buldum? 19 yıldır bulamadığım aşkı mı buldum? Bilgiyi, kültürü mü buldum? Çok mu sosyalleştim? HİÇBİRİ AQ HİÇBİRİ. Daha yeni açıldı diceksiniz de daha ikinci günden herkes karşşiim oldu ben daha bugün milletle tanışıp konuştum. Geçen hafta tanışmak isteyen birini terslemişim de sözde ondan korkutmuşum heveslileri heralde, prdn arkdşlr lütfen benimle de tanışın, kaynaşın. YOU'RE MY BEST FRIEND IN A WORLD WE MUST DEFEND OO POKEMON hep birlikte söyleyelim nolur birlikte yakalayalım pokemonları... 
İşin özü 2 yıl, İKİ YIL kıçımı yırttım (ilk sene çalışmadı, utanmadan ikinci sene de çalışmadı) geldiğim noktaya bak. Üniversite sözde en iyilerinden, bölüm güzel eee noldu yani noldu şimdi benim hayatıma? Birden sonsuz mutlulukla dolup bütün korkularımı, endişelerimi, meraklarımı giderip hayatın anlamını çözemedim? Hala zevk aldığım bi şey yapmıyorum?? Ya ben neden zevk alıyorum? Neden zevk alıyosun kızım sen anlatsana biraz. Kafanın içinde her tilki dönüyo hiç sesin kesilmiyo ama kendine bi yaşam amacı bul desen sesin kesiliyo HAYIRDIR NİYE? 
Var ya şu hayatta dertsiz tasasız, biz burda napıyoruz amacımız ne diye düşünmeden bir gün geçiren varsa bravo. Problem bende demek arkadaş, resmen psikolojik bir durum var ortada. Psikolog da sözde çok normal konuşuyosun bi problem yok dedi ama teşhis koyuşuna bak yani AY ATOM VAR İŞTE DAHA DA BÖLEMİYON KÜÇÜK BAYAĞI O KADAR diyen bilim adamı gibi bi şey yani. Normal konuşuyomuşum, nasıl konuşayım da sen sıkıntım olduğunu anla acaba? DANNNY diye bağırıp bi çocuğun peşinden koşturayım ister misin?
Neyse arkadaşlar üniversite sucks. Öyle büyük umutlarla gelmeyin. 8 öğretmen giriyosa dersinize hayatınızda bi fark yaratacak maksimum 2 kişi falan çıkıyo, üniversite hocasının da bi numarası yok bildiğin düz insan. Siz ama tabi yine de napıyoruz biz bu hayatta bu nedir robot gibi tüm insanlar aynı şeyin peşinde sırayla orayı oku sınav burayı oku sınav sonra işsiz napıyoruz demeyin gelin okuyun aq çok güzel burası, su çok güzel gel. 
Ben gidip biraz panik atak geçireyim 816283791 gün sonra yazarım belki.  
Adiós

18 Haziran 2014 Çarşamba

HAHAHA

Burada 10 ay önce bahsettiğim Turuncu'nun adını bile hatırlamıyor oluşum?????? 
DEMEK HER ŞEYİN İLACI ZAMANMIŞ. Gidip istediğimiz her boku yiyebiliriz önemli olan hayattan zevk almak sonrasında üzülecek bile olsak bakın nasıl geçiyor. BİLİMSEL KANITLI BİRİNCİ KİŞİDEN BİRE BİR ANLATIM ŞUAN.
İşin aslı böyle karşıdakine gaz verir gibi yaparak kendime gaz vermeye çalışıyorum. Duygularınızla oynadım... Ama herkes hayatını istediği gibi yaşayabilse çok güzel olmaz mıydı? Yani insan öldürüp ne bileyim yemek istemediğiniz sürece :( Ben zaten istediğimi yapmak istemesem bile o an elimden bi şey gelmiyor kendime söz geçiremiyorum ne istiyorsam çat o an yapıveriyorum. Bİ ŞEY ANLADINIZ MI Kİ? Yani kalbim ve beynim birleşip bana mantıklı karar alabileceğim bi süre tanımıyor o yüzden her halükarda mantıksız bile olsa o an istediğim neyse onu yapıyorum. Ha ama eğer düşünecek zamanım varsa boku yedik, CERNdeki bilim adamı elektronların çarpışmasına bu kadar kafa yormaz. En duygusal konuda bile mantık arar bulurum. O yüzden bana son anda karar verdirtceksiniz en güzeli, gönlümden geçen en gerçek istekler o an gün yüzüne çıkar. 
Normal insanlar ne yapıyor nasıl yürüyor bu işler hiç bilmiyorum. İnsanlığın bu konulardaki yaklaşımı nasıl?? 

Şimdi gidip bi kaç mantıklı karar alıcam dengelemek lazım.
Sayonara!

28 Mart 2014 Cuma

Yine boku avuçla yedim...

 Hmm blog açmışsın 18628391 yılda bir yazıyomuşsun çok güzel aq
Sınava ikinci sene hazırlanıyor oluşumu saymazsak çoğunlukla boşum (ki bu da çok bi boşluk olmuyor maalesef). Ders çalışmasam bile dershane özel ders vs derken ders çalışmamaya bile vaktim kalmıyor yaşasın ülkemizdeki eğitim sistemi!
 E sınava girdim tabi ne oldu bilmiyorum bi bok anlamadım resmen, napıyorlar sınava girmeden önce uyuşturucuyu dayıyorlar mı arama ayağına?? İki senedir böyle olmasının başka açıklaması olamaz çünkü (sessizce ben salağım diyip uzaklaşmaktansa başka sebepler arıyorum evet). 
 Bi de bu kitapçığın ve soruların yayınlanması muhabbeti var, tabi ülkede şu aralar olan en çirkin olay değil o yüzden şaşırmadım. Off derse mi odaklan, ülke derdine mi düş yoksa istediğin kadar çalışıp bi yerlere gelsen de bu ülkenin her zaman senin ağzına sıçmak için an kolladığını görüp siktir mi et...
 Neyse önümde daha sınav olduğu için kendimi bunları düşünmemeye zorluyorum. İstediğim kadar düşünmeyeyim ders çalışıyor muyum? Hayır ahajhak (aferin bi de iyi bi şeymiş gibi gülüyor gerizekalı). Çoğunlukla şuanda olabileceğim daha iyi yerleri düşünüp kafamı duvarlara sürtüyorum açıkçası. Hayalim ne onu bile bilmiyorum gençliğimin hayallerimin içine sıçtılar. 
 Buraya yazdıkça daha çok düşünüyorum gidip 1 haftadır yaptığım gibi öylece durayım aynanda durmadan bi şeyler yiyip en sevdiğim animenin nasıl bittiğini tekrar ve tekrar düşünüp ağlayayım. 
 Kimbilir bi daha ne zaman görüşürüz. Bye. 

(HİÇ CAPSLOCK KULLANMADIM MUTLU MUSUNUZ???)

21 Ocak 2014 Salı

BIRAKIN BEN KENDİMİ FİLMLERDE YAŞATAYIM

 Rahatlıkla şunu söylebilirim ki ben hiç de gerçek hayat insanı değilim. Her olayın sonucu benim beklediğimin aksi yönde gelişir ÇÜNKÜ BEN HER ŞEYİN HEP FİLMLERDEKİ GİBİ OLACAĞINA İNANMIŞIM. 
 Tonlarca film izledim aynanda milyonlarca dizi birden götürmeye çalışıyorum. Bilmiyorum belki kendi yaşadığım hayattan tatmin olamadığım için belki de sadece izlemeyi sevdiğim için (bence ilki pek yaşamaya çalışmadığım kesin) önemli değil sonuçta hayatımda annemden bile daha çok yer kaplıyolar. İnsanlarla bi film konusunda konuşmaya başladıysam deliye dönerim, çılgın konuşurum, söylenilen her kelime 71628378281  kat önem arz eder. Ve bana inanın ölüm kalım meselesi olsa bile bi şeyi bu kadar önemseyemem. Şu ana kadar çevremdeki kimse bunu anlamadı tabi sürekli yalnız kaldım, YALNIZ KALDIKÇA BİLİN BAKALIM NOLDU??? DAHA ÇOK FİLM İZLEDİM TABİ Kİ! Yalnız kalmak inanın umrumda değil sadece filmlerin heyecanını, dizilerdeki her gelişmeyi kendi kendime patlamalar yaşarak atlatmak zor oluyo sadece. 
 Film deyip geçmeyin her ne kadar insanların saçma bulduğu derecede bağımlı olmuş olsam da (ADSIZ FİLM BAĞIMLILARI DERNEĞİ(AFBD)) şuan bildiğim şeylerin en az yarısını filmlerden öğrendiğimi inkar edemem. Şu ana kadar yazılanların hepsi saçma geldiysen bundan sonrasını okumayın AQ derinleşicek. 
 Bi film izlediğimde 2 saatimi harcayıp öylece kapatmam. Etkilenme düzeyime göre aşamaları oluşur: 
1) Eğer çok etklendiysem; sonunda daha çok ağlarım (genelde her filmin sonunda ağladığımı düşünürsek bayağı bi çok hayal edin) büyük ihtimalle bi hafta aklımdan çıkmaz büyük ihtimalle sürekli ondan konuşmak isterim, filmin konusunu, oluşum aşamalarını, yönetmenini, yapımcısını, oyuncuları kısacası tüm casti didik didik araştırırım (google is my girl) hepsinin başka hangi filmi varsa izlerim. Büyük ihtimalle hayatımda tanışmadan ölmeyeceğim insanlar listesine adlarını yazarım (öyle bi liste yok kafama yazıyorum kağıda yazmaya kalksam yazana kadar ölürüm zaten
2) Ertesi sabah uyandığımda aklıma gelecek kadar etkilendiysem; yönetmeni, ilgimi çeken oyuncularını araştırırım, birer filmini izlerim onları da beğenirsem izlemeye devam ederim. Ayy bunlarla da tanışmalıyım derim sonra daha çok filmin konusuna yönelirim
3) İzlediğim anda etkilenip bittiğinde anında unuttuğum filmler; genelde liseli filmleri işte kızlar olur erkekler olur aşık olurlar, çok farklı kişiliklere sahiptirler vs. Ordaki çoğu oyuncudan fiziksel olarak etkilenirim ondan sadece bakarak mutlu olurum tanışmaya lüzum yok...
Aşamaları sizin için kısalttım BU KISALMIŞ HALİ EVET. Bu aşamaları çok büyük bi duygu seliyle yaşadığım için kimse anlamıyo THNX İNSANLIK. 
 Çok net olan bi gerçek de var ki; film izlemek beni gerçek hayata karşı hissizleştirdi. İnanin gerçek hayatta biri öldüğünde bi filmde ölen yan karakterden daha çok üzülmüyorum. Sadece üzülmek değil, gerçekte olan bi şeye sevindiğimde (genelde gerçeklere sevinmem bile ama diyelim ki sevindim) yoğun bi duygu patlaması şeklinde değil sadece insan olarak verebildiğim bi tepki olduğu için seviniyorum. 
 Buraya kadar okunuysanız TEBRİKLER! Hiçbi bok kazanmadınız ya benim gibisiniz ya çok boş zamanınız vardı ya da şuan bana küfür ediyosunuz. Her şekilde de umrumda değil AMA BEN DEDİM DERİM. BY.

30 Kasım 2013 Cumartesi

ŞİŞMAN KIZLAR ALWAYS WIN

 Bana bi söylesenize nasıl 3-4 yıl bi ilişkiyi sürdürebiliyosunuz? Yani nası ben anlamıyorum, zaten aşık olsam o da beni sevene iş ilişkiye gelinceye kadar hevesim kaçıyo. Allah benim belamı versin, sorun bendeyse demek.
 Hayır şu ana kadar ciddi anlamda birini sevdim hala seviyorum da zaten lakin hayvan gibi platonik. 7 yıldır böyle geldi böyle gidiyo. Anlamadığım şey 7 yıldır görüştüğümüz dakikaları toplayın o kadar sınırlı ki. Birbirimizi 1 yıl hiç görmediğimiz oldu ya da neredeyse iki yıl konuşmadığımız... Upuzun bi hikaye. Bi ara bi şey olmuş çocuk ilişkiyi arkadaşlıktan öteye götürmek istemiş, ben çakmamışım. İşte benim çakmadığım o sıralarda sen git şişman, böyle çirrkin ve manasız bi şekilde kişilik olarak da hiçbi çekiciliği olmayan bi kız bul. Siz diyeceksiniz ki e tabi kendi gözünden bakınca bilmem ne falan filan. 10 KİŞİDEN 10'U BU NASIL ÇİFT AMK DİYO. Sadece ben olsam tamam dicem o benim bakış açım ama değil... Şimdi artık 3768743298. yıllarını mı kutluyolar napıyolar bilmiyorum.
 Benim bilmek istediğim bu kız napıyo nasıl yapıyo da çocuk bıkmıyor. Allam bi de çocuk resmen gezegende yeni bi yakışıklılık trendi ortaya koyabilecek bi tip. Hani hep biri çok yakışıklıysa Brad Pitt deriz ya (hala diyo muyuz onu? adam öldü ölecek ama??) işte çocuk büyüdükçe öyle bi şeye dönüşüyo... Hadi sen Brad pitt gittin angelinaya bu ne bok yiyo ben onu anlamadım. Hani ben de dengi değilim şimdi götümden sallamayayım ama inanın ben resmen alexa chung gibi duruyorum kızın yanında.
 İnsanlara gidip ya işte kıza bak nasıl oluyo da elinde tutuyo muhabbeti yapınca "ya eheheh veriyo olum işte hahgfayhoho" diye direk yapıştırıyolar. He tamam da sanki güzel kızların cinsel hayatı yok mu ne saçma bi yanıttır o. İlişkinin boyutuna bağlı güzelliğin çirkinliğin ne alakası var bunda bi anlaşalım.
 Nerde bi yakışıklı gözüme kestirdimse gitti şişman kız buldu. Benim kaderim bu ya bana beddua mı ediyolar napıyolar. Her yerde "ben yiyorum yiyorum kilo almıyoruuuuum galiba metobalizmam hızlııı" diyorum ondan mı acaba. Of be şişman kızlar ne ahımı aldınız var ya.
 Böyle atıp tutuyorum da şu aralar öküz gibi semirdiğim için kilo almaya başladım gerçi bendeki kilo alma denilen şey ya yanaklarımın şişmanlaması ya popomun büyümesi. Onlar da bi şey değil ya hala toparlak sayılmam.
 Gideyim de yakışıklı erkek-çirkin kız sevgili takımlarının fotoğraflarına bakıp bok atayım.
EYV GİDİYOM
LANET OLSUN MANKEN GİBİ VUCÜTLARI OLAN KIZLARIN YALNIZ KALMASI SORUNSALI. Madem seksi erkekleri şişman kızlar kapacak bu milletin dur durak bilmez zayıflama çabası niye? Her gün öff yarın diyete başlıcam diyim de bari şişmanmışım gibi olsun.
Bİ GÜN SIRRINIZI ÖĞRENİCEM ULEN ŞİŞMAN KIZLAR.
 
 
Temsili bir aradığım ilişki fotoğrafı. Ne güzel uyumlular(dı) bakın, alexa şişman olsa olur muydu? Olmazdı tabi. Yine olmadı gerçi. Çok da irdelemeye gerek yok. By.
 

11 Eylül 2013 Çarşamba

Hayallerimin peşinden koşmak için çok tembelim.


Yaklaşık 3 aydır hayatımın en az sosyal zamanlarını geçiriyorum. Evden dışarı çıkmak mecburiyetten olmasa aklıma gelmiyor, biri bi yere çağırdığında bahane uydurmaktan hayal gücüm gelişti. Bunalımda mıyım, tembellik mi yoksa sadece evde vakit geçirmeyi mi seviyorum bilmiyorum. Sanırım hepsinden biraz var çünkü örneğin tembellikten buraya bile yazamadım. 
Şu zamanlar üniversiteye kaydolmuş ve ne bileyim belki yeni okulumda bi sınava girmiş falan olmam lazımdı fakat sıfır çalışmayla tabi ki istediğim yer olmadı. Sonuç kötü olmasa da hedefim yüksek daha ilk sefer o yüzden, ikincide olur vs diyerek kendimi yine bu işin içine attım. Kim bilir kaç kişi bu ülkede bunu yaşıyor, sınav sistemi kötü diye bir sürü laf söylemek isterim ki öyle de ama çalışmadığım için çok şey yapmayayım diyorum. 
Kendime itiraf edemesem de bu beni bi çeşit buhranın içine sürüklemiştir belki ondandır bu evden çıkmayışlarım ama şuan tembellik o kadar içime işlemiş ki şimdi de ders çalışamıyorum. Geçen sene yapacak bir sürü şeyim vardı hani başka zamanı yokmuş gibi eğlence, arkadaşlıklar birden çoğalır sınav senesi. Bizim yaşımızdakilerden eğlenmekle ders çalışmak arasında bi tercih yapılmasını istemekten daha boktan bi şey olamaz. Yani ben açıkça eğlenmeyi seçmişim, pişman mıyım? Açıkçası hiç de değilim. Sorun şu ki şuan yapacak hiçbi işim yok hatta ders çalışmak bi şeyler yapmak olur güzel bile olur gibi ama ben öylece yuvarlanıyorum yatağımda. 
Kendimi bi dövdürsem mi ne yapsam? Ayılmam lazım çünkü ben bir yılımı daha bi hayal uğruna harcıyorum ve değerlendirmiyorum. Bu hayallerinin peşinden koş olayı çocukluğumdan beri içime işlemiş kurtulamıyorum. İyi bi şey mi kötü bi şey mi bilmiyorum. Her ne kadar şuan yapmıyor olsam da normalde hayallerime ulaşmak için bi şeyler yaptığımda zevk alırım. Ama ders çalışmak gerçekten hayallere ulaşmak için yapılması gereken EN İĞRENÇ ŞEY. Şimdi bugün de gidip bomboş işlerle uğraşmaya devam edicem (yatakta yuvarlanmak, oscar konuşması yapmak, ac/dc eşliğinde tavuk dansı vs). Yarın kesin çalışmaya başlarım. Size de iyi hayallerinizin peşinden koşmalar...